Pages

23 Nisan 2013 Salı

hiç


ben hiç iyi değilim.
hiç mi hiç?
evet! hiç mi hiç iyi değilim.
"günde sadece bir saat mutlu olabiliyorum" diyen bir arkadaşım var. acaba günde en az kaç saat mutlu olmak gerek. günde deliksiz üç saat mutluluk yeterli mi insana, ya da yemeklerden sonra şöyle yarım saat bir küçük dudakları dinlendirmek iyi gelir mi?
mutlu olurken birden çişim geliyor. gülmeyi orada bırakıp tuvalete gidiyorum. geri döndüğümde ise gülmeyi yerinde bulamıyorum. yerinde bir gülme kolay bulunmuyor.
aşırı mutlu olduğum zamanlarda ise muhakkak başıma bir iş geliyor. kaldırımda yürürken tır çarpıyor, üzerime gemi düşüyor. sonra gemiler kalkıyor yüreğimden gizlice. o yüzden hiç aşırı mutlu olmuyorum.
aşırılardan sakınıyorum. aşırı hızlı sürmüyorum. aşırı hızlı sevmiyorum. bir kere aşırı hızlı sevdim, son sürat şarampole yuvarlandım. bir daha öyle şeyler yapmıyor, uslu uslu duruyorum.
ben hiç iyi değilim.

...


artık nefes alamıyorum. alım gücüm kalmadı. nefesin kilosu kaç para senin haberin var mı? yoksa litrelik bidonlarda mı satılıyor? bir nefes kaç suni solunum eder? her şeyin sunisini yapmışlar. endüstri devri, çiçeklerin dahi yapması var. ne suya gerek var, ne ışığa. arada bir tozunu al yeter.
yeter demişken...
artık yeter. nefes alamıyorum... bazen adın takılıyor boğazıma, bir türlü çıkartamıyorum. hep yarım nefesler. hep yarım yarım alıyorum. bütününe param yetmiyor. dediğim gibi alım gücü... zaten adın da çok güzel, onu boğazımdan, kalbimden, aklımdan çıkartmak istemiyorum. oysa ki çıkartım gücüm var.
güç bende artık. ama kullanmak istemiyorum. bi numara küçük güç aldım, geçen sene de kullanırım diye, ama kullanmıyorum.

neyse nefes alamıyorum. ama özlüyorum. nefes alamıyorum ama özlüyorum. nefes alamayan insanın özlemeye hakkı var mı? daha doğrusu yetisi. yoksa sadece nefes alamayanlar mı özlenir?  hep onlar özlenecek değil ya, biraz da nefes alamayanlar özlesin. yani ölüler. ölülerden çok korkarım, konuş onlarla. neyse konuyu değiştirelim, ölümden bahsetmeyelim. nefes alamıyorum. yine aynı konu.

nefes alamıyorum. aklım hep sende. düşünmeyeceğim diyorum, düşünmüyorum. ne kadar iradeli adamım. burda bi yanlış yok. buraya kadar her şey doğru.
sonra bir şey oluyor. ne olduğunu da bilmiyorum.
bir şey... bir şarkı... bir film... bir söz... bir kedi... birisi.
ondan sonra düşünüyorum. bi bakmışım düşünmüşüm.
oysa ben senin hiç düşün olmadım. gerçeğin de olmadım.
düşte ve gerçekte, hastalıkta ve sağlıkta, olmadım.
bir bakmışım düşünmüşüm. ne kadar iradesiz adamım.
geçen sana çok kızdım. bak şimdi geçti. irade yok irade. beni de böyle kabul ediyorum.

neyse nerde kalmıştım. nefes diyorum, alamıyorum.
bi nefes aldırmıyorlar.
sen,
gözlerin,
gözlerindeki parlaklık sonra,
sonra gözlerindeki insanı büyüleyen parlaklık...
dudakların,
sonra dudaklarının kıvrımı,
dudaklarında gülümserken oluşan kıvrım sonra...
saçların ve saçlarında kaybolduğum karanlık sokaklar.
tenin... sesin... sesindeki buğu.
insana bi nefes aldırmıyorlar.

yerli yersiz, zamansız, hiç evde miyim diye sormadan, ansızın, çat kapı aklıma geliyorlar.
nefes... alamıyorum...

henüz aklım alışık değil esrarına.
nefes alamıyorum.

7 Nisan 2013 Pazar

...


Sana gönderilmemiş bir mektubun satır aralarından...
Aralarından aşk sızmazdı.
İçim sızlardı.
korkunun esiri ve eseri olmuş cümlelerim,
yıllarca tozunu aldığım ve katlayıp dolaba kaldırdığım kelimelerim var.
İşte şimdi çıkartıyorum, gardını al.
Bir seni seviyorum'un üstüne bu kadar gidilmez ki,
davacı olsa müebbet yerim.

02.04.1984


Bugün benim kuruluş günüm. Yıllar önce bugün bir köşeye kurulmuşum. Kurulmuşum, kurulmuşum ve bırakmışlar. Yürümeye başlamışım. Şu an 29 yaşındayım ve hala yürüyorum. Bu ilişkiyi yürütüyoruz. Ama şiddetli bir geçimsizliğimiz var. İkimizde sıkıştığımız anlarda şiddete başvuruyoruz. Başımız çok büyüdü, delilerin mermer tokatlayan elleri gibi ve ağrıdı. Ağrıyı sızıyı alır dediler, almadı. Şiddetli bir alımsızlığımız var. 29 yaşındayım, geçimsizim ve alımsızım... 
ve yaşlıyım... 
ve aksiyim...
ve yalnızım... 
ve sensizim... 
her şeyden önemlisi sensizim. İyi ki doğdum.

Followers

Sık kullanılanlar