Pages

20 Şubat 2010 Cumartesi

Bİr Elmanın İki Yarası

Bir Elmanın İki Yarası

Saat yönünün tersine çevirip içe doğru kapattım. Kırptım, büktüm ve bir fincana sığdırdım tüm hayallerimi. Hayal dünyasındasın diyerek gülümsedi Falcı kadın, “bastır bakıyım parmağını”… Üç dilekten üçünün de Sahibi Sen iken, nedense bastırdığım parmağın ismi Hayat parmağı çıktı… Senin Hayat olduğunu bu kez de telve doğruladı... O küçücük fincanda bir elma ağacı büyüyordu ki kahverenginde,"hayrola” diyerek durdurdum serpilmesini. “Sus! korkutma sakın!” diye fısıldadı, “ o yeni bir gönül macerası”. Gamzemi çıkarttım geçtim. Sen yaralı, Ben yaralı…
Biz olsak olsak, bir elmanın iki yarası.

10 Şubat 2010 Çarşamba

Kar Yağarken...

Kar Yağarken...

O şehri sevememek için
mazide kalmış bir sevgilin var Senin.
Ne içi boğazının ne de kenarı denizin,
Sevemedin Gitti!
O şehirli bir bahanen var Senin.

Ayrılığın rüzgârı sert
Boğazından gelirde eser şehrin
Çoğu gecelerde sesini de kısar
Yüzüne kapattığın ellerin.

Peki ya yağmışken
yumuşak bir havada tüm eskilerin.
Ve gözlerin hüzün tutmuşken hazır
Şehri şiir mi şiir bir adam;
Sen
bu adamı,
bu şehri...
Sen bu şiiri sevebilir misin?

Followers

Sık kullanılanlar